Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesinde alkollü kullandığı otomobille kırmızı ışık ihlali yaparak çarptığı otomobildeki 74 yaşındaki Safiye Erden ile kızı 44 yaşındaki Refiye Erden‘in ölümüne neden olan 22 yaşındaki Enis Demirkıran hakkında “Olası kastla öldürme” suçundan 50 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Kaza, geçen yıl 21 Temmuz’da Marmaraereğlisi ilçesi Sultanköy Kavşağı’nda meydana geldi. Kırmızı ışıkta geçen Enis Demirkıran’ın kullandığı 22 ACM 830 plakalı otomobil, Refiye Erden idaresindeki 34 UZZ 80 plakalı otomobile çarptı. Kazada Refiye Erden ile annesi Safiye Erden hayatını kaybetti, aynı araçtaki Semra Demirok ile Enis Demirkıran ve Fatih Güngör yaralandı.
1.60 promil alkollü çıktı
Kazanın ardından Çorlu Devlet Hastanesi’nde kaldırılan sürücü Enis Demirkıran’ın yapılan kontrolünde, 1.60 promil alkollü olduğu tespit edildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Enis Demirkıran’a ev hapsi verildi.
Kazayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda Demirkıran, kanundaki “kavşağa yaklaşan sürücülerin kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamaları, dikkatli olmaları, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorunda oldukları”, “kırmızı ışık kuralına uymamak’ ve ‘yasal limitlerin üzerinde alkollü araç kullanmak” maddelerindeki trafik kurallarını ihlal ederek kazanın oluşmasına neden olduğu gerekçesiyle asli kusurlu bulundu.
Soruşturma tamamlandı
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, kazayla ilgili soruşturmasını tamamlayarak iddianame hazırladı. Tekirdağ 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen iddianamede, Enis Demirkıran hakkında, ‘Olası kastla öldürme’ suçundan 2 kez 20 yıldan 25’er yıl olmak üzere toplamda 50 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanığın yargılanmasına 19 Aralık 2024 günü başlanacak.
“Kaza günü 1 bardak viski içtim”
Enis Demirkıran, ifadesinde Edirne’deki iş yerini saat 02.00 sıralarında kapattığını ve evine gidip 1 bardak viski içtiğini belirterek, uyuyup saat 06.00 sıralarında kalktığını söyledi. Arkadaşı Fatih Güngör’ün denize girme teklifi üzerine yola çıktığını söyleyen Demirkıran, büfeden 6-7 şişe bira alarak aracına koyduğunu belirtti.
Biraları araç kullanırken değil, daha sonra tüketmek üzere aldığını söyleyen Demirkıran, “Fatih Güngör ile yola çıktıktan bir süre sonra kuzenimi arayıp, yanına geleceğimi söyledim. Kuzenim babasıyla kavga ettiğini ve kendisine zarar vereceğini söylemesi üzerine aracımın hızını artırdım ve 130-140 kilometre civarında hızım vardı. Sultanköy Mahallesi giriş ışıklarına yaklaştığımda kavşakta ışıkların olduğunu fark ettim ve yeşil ışığın yandığını gördüm. Bu esnada trafik ikaz ışıkları yeşilden sarıya döndü. Kırmızı ışık yanmadan yetişirim diye düşünürken tam ışıkları geçtiğim esnada kırmızı ışığın yandığını görmedim. Hızım tahmini olarak 130 kilometre civarındaydı. Işıkları geçtiğim esnada kırmızı renkli araç önüme çıktı. Ona çarpmamak için sağ tarafa manevra yaptım ama kurtaramayıp, otomobile çarptım. Kaza günü 1 bardak viski içtim. Hız yapmaktaki amacım, kuzenimin kendisine bir şey yapmasından korktuğum ve endişe duyduğum için yanına çabuk gitmek istedim” dedi.
Demirkıran, ifadesinde, yolculuk sırasında makas atma gibi eylemlerde bulunmadığını savundu.
“1 poşet bira aldı, süratli şekilde makas attı”
Enis Demirkıran ile aynı otomobilde bulunan Fatih Güngör ise aksi yönde ifade verdi. Olaydan yaklaşık 2 ay önce tanıştığı Enis Demirkıran’ın kazadan önce gece yarısı kendisini telefonla arayıp, yanına çağırdığını belirten Güngör, “Enis’in yanına gittiğimde kamp sandalyelerini aracının önüne koyarak viski ve alkol kullandığını gördüm. Yaklaşık 1,5 saat Enis orada alkol kullanmaya devam etti. Bana Tekirdağ’a dayısının yanına gidip, denize girme teklifinde bulunup, aracı da ‘Sen kullanırsın’ dedi. Ben de kabul ettim. Enis’in işlettiği tekel bayisine gittik, kendisi bir poşet dolusu bira aldıktan sonra aracı kendisinin kullanacağını söyledi. Kullanmak istediğimi söyleyince ‘İyiyim’ dedi ve yola çıktık. Otoban boyunca yaklaşık 190 kilometre hızla gitti. Defalarca aracı kullanmak istediğimi söylediğimde ‘İyiyim’ diyerek yol boyunca alkol kullanmaya devam etti. Yola devam ettiğimizde otoban çıkışında süratli bir şekilde araçlara makas atarak ilerledi. Marmaraereğlisi Sultanköy Mahallesi’ne yaklaştığımızda kırmızı ışıkta araçların beklediğini gördüm. Yavaşlamasını söyledim ama sessiz kaldı ve kavşakta diğer otomobile süratli bir şekilde çarptı. Enis hızı seviyordu, kendisini defalarca hızını yavaşlatması, emniyet kemeri takması konusunda uyardım ama hızını yavaşlatmadı, emniyet kemeri takmadı, aracı kullanmakta ısrar etti” dedi.
Anne ile kızının hayatını kaybettiği otomobilden yaralı kurtulan Semra Demirok ise ifadesinde, Demirkıran’dan şikayetçi olduğunu söyledi.
“Sürekli korna çalıp makas attı”
Kazanın görgü tanığı Adem Dalkıran, yolda aracıyla seyir halinde olduğu sırada Enis Demirkıran’ın kullandığı otomobille sürekli korna çalıp, araçların arasından makas attığını anlattı. Dalkıran, “Kullandığı araç, bana iyice yaklaşarak sıkıştırmaya başladı. Ben de çarpmaması için mecburen emniyet şeridine girdim. Sıkıştırmaya devam edip, beni bariyer demirlerine kadar yaklaştırdı. Daha sonra hızlı bir şekilde sollayarak önüme geçti. Işıklarda durmayarak kırmızı ışık ihlali yaparak kavşaktaki araca hızlı bir şekilde çarptı” dedi.
Kazanın görgü tanığı Ersen Çalışkan da kırmızı renkli otomobilin kavşakta yolu ortaladığı sırada gelen otomobilin kırmızı ışık ihlali yaparak hızlı bir şekilde yaptığını söyledi.